Kültürel ve doğal mirasın tanıtılarak turizmin desteklenmesi – D4

12-13-14-15 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirdiğimiz Geçmişten Günümüze Folklorün Gücü” isimli projemizin etkinliğini gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Bu sınır ötesi proje kapsamında Bulgaristan’ nın Karnobat kentinden İstihdamı Geliştirme Derneği’nden Kırklareli’ ne gelen iş insanlarımızı ağırlamış bulunmaktayız. Bu kapsamda Kırklareli ve çevresini sınır bölgelerine yakın olan şehirleri ziyaret ettik. Kültürel değerlerimizi, ortak tarihimizi ve yaşanmışlıkların izlerini taşıdığımız bu coğrafyada onları ağırlamaktan gurur duymaktayız.
             LOZAN ANITI

Lozan Anıtı  ya da tam adıyla Lozan Anıtı, Meydanı ve Müzesi, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması anısına Edirne’nin Karaağaç mahallesinde inşa edilen anıt ve müze. 1998’de açılan anıt ve müze, tarihi Karaağaç Tren İstasyonu binasının yanındadır. Dünya Savaşı’nın sonunda 10 Ağustos 1920 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında savaşı sona erdirmek üzere Sevr Antlaşması imzalandı. Ancak Ankara’da kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi kapsamındaki Ankara Hükûmeti bu sözleşmeyi tanımadı ve Kurtuluş Savaşı mücadelesini başlattı. Savaş sonrasında Anadolu’nun büyük bölümü Ankara Hükûmeti kontrolüne geçti ve Sevr Antlaşması’nı geçersiz kılan yeni bir barış antlaşması olan Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923’te İsviçre’nin Lozan kentinde imzalandı. Bu barış antlaşması ile Ankara Hükûmeti ile İtilaf Devletleri arasındaki savaş sona erdirildi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin güncel sınırları tanınmış oldu.  Antlaşma gereğince Yunanistan ile Türkiye arasındaki sınır da belirlendi ve Meriç’in güney kıyısındaki Karaağaç beldesi Yunanistan’dan Türkiye’ye geçti. Karaağaç’ta bulunan ve Edirne’nin ana tren istasyonu olarak kullanılan Karaağaç Tren İstasyonu, 1972 yılında yeni istasyon binası inşa edilene kadar faaliyetini sürdürdü. Eski istasyon binası ve etrafındaki alan Trakya Üniversitesi’ne devredildi ve üniversitenin çeşitli birimleri tarafından kullanılmaya başladı.1996’da üniversite senatosu bu alanda bir anıt ve eski tren istasyonunun yanına ise müze inşa edilmesine karar verdi. Proje ekibi 14 Şubat 1997 tarihinde çalışmalarına başladı ve anıtın temeli 29 Mart 1998’de atıldı. 110 günde tamamlanan anıt 19 Temmuz 1998 günü Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından açıldı.Kamuya açık bir park olarak düzenlenen anıtın etrafına Türkiye Cumhuriyeti’nin her yılı için 74 fidan dikildi ve 29 Ekim 1998 günü Cumhuriyet’in 75. yıldönümde dikilen fidanla birlikte bu sayı 75’e tamamlandı. Trakya Üniversitesi tarafından karşılanan anıtın maliyeti 148 milyar TL oldu.

SAĞLIK MÜZESİ

Osmanlı’nın önemli külliyelerinden biri olan ve Sultan II.Bayezid tarafından 1488 yılında Edirne’de yaptırılan külliyenin içinde yer alan darüşşifa ve hemen bitişiğindeki tıp medresesi, tarihimizin önemli bir eğitim ve sağlık kurumu olması açısından, günümüzde bu misyonun temsilcisi olan Trakya Üniversitesi tarafından sahiplenilmiştir. Sultan II. Bayezid Külliyesi; döneminin en önemli, sağlık, sosyal, eğitim ve dini kurumlarından biridir. Külliye; hastane, tıp medresesi, cami, misafirhane, imaret, hamam ve köprü gibi çok sayıda birimden oluşur. Çok amaçlı düşünülen bu kompleks aynı zamanda dönemin sosyal devlet anlayışını yansıtır. Külliyenin şifahanesinde hastalara bakılmış, medresesinde öğrenciler yetiştirilmiş, camisinde ibadet edilmiş, tabhanesinde misafirler ağırlanmış, aşhanesinde ise fakir fukara doyurulmuştur.

     ETNOGRAFYA MÜZESİ
Yaklaşık bir asır boyunca Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik eden Edirne XVII. yüzyılda önemli kentlerden biri olarak bilinmektedir. Sergilemede bu özgün kültürün yansımaları dikkat çekmektedir. Gelin odasında bulunan halılar, işlemeler, Edirnekari yüklükler devrin sanat değeri yüksek değerli eserleridir. Salonda sergilenen tombak ibrikler, buhurdanlıklar, gülabdanlar dikkati çekmektedir. Balkanlara has yöresel kıyafetler kentin etnografik kimliğine ışık tutacak niteliktedir.

SELİMİYE CAMİİ

Selimiye Cami, Edirne’de bulunan, Osmanlı padişahı II.Selim’ in Mimar Sinan’a yaptırdığı camidir. Mimar Sinan’ nın ustalık eserim dediği camidir.

KIYIKÖY, MİDİA

Kıyıköy, Kırklareli ili sınırları içinde ve Vize ilçesine bağlı, doğal güzellikleriyle öne çıkmış bir sahil kasabasıdır.

AYA NİKOLA MANASTIRI

Aya Nikola Manastırı, Türkiye’de Kırklareli ilindeki Kıyıköy, Vize kasabasında bulunan dünyanın en eski taş oyma manastırlarından biridir. 6. yüzyıldaki I.Justinianus dönemine (MS 527-565) ait olup, kaya manastırlarının en iyi örneklerindendir. 19. yüzyılda önüne ahşap bir mekân ilave edilmiş ise de bu bölümden günümüze herhangi bir kalıntı ulaşmamıştır. Kayalara oyulmak sureti ile oluşturulan manastırın zemin katı kilise, daha aşağıda bulunan bodrum katı ise ayazmadır. Ayrıca keşişlerin dinlenme ve ihtiyaç hücreleri de mevcuttur.

DUPNİSA MAĞARASI

Türkiye-Bulgaristan sınırını oluşturan, Rezve Deresi’nin Istırınca Dağları’nı derin vadilerle yardığı, vahşi görünüme sahip bir bölgede yer alır. Dupnisa Mağarası, yeşilin her tonunu görebileceğiniz yoğun bitki örtüsüyle kaplı bir bölgede, ikinci jeolojik zamanda mermerler içerisinde birbirine bağlı iki kat ve üç mağaradan oluşmuştur. Bu nedenle bilimsel olarak “Mağara Sistemi” olarak bilinir.

VİZE KALESİ VE SURLARI Kalenin, Geç Bizans döneminde yeniden yapıldığı anlaşılmaktadır. Kale, iç ve dış kale olmak üzere iki kısımdan meydana gelmiştir. Yüksek burç ile güneybatısındaki dere kenarında bulunan hâkim burcun yapımına 12. yüzyıl sonu Komnenoslar devrinde başlanmış, Geç Bizans döneminde tamamlanmıştır. Halen eski Vize şehri surlarının batı ve güney kısımları ayaktadır.

KÜÇÜK AYASOFYA CAMİİ(GAZİ SÜLEYMAN PAŞA)

CAMİİ Vize Küçük Ayasofya (Gazi Süleyman Paşa) Camii: Kale Mahallesi’nde iç ve dış surlar arasındadır. 6’ncı yüzyılda Jüstinyen Dönemi’nde kilise olarak yapılmış, 15’inci yüzyılın ikinci yarısında cami olarak düzenlenmiş olup halen cami olarak ibadete açıktır.

İĞNEADA LONGOZ ORMANLARI MİLLİ PARKI

Millî park, Bulgaristan sınırında yer alan İğneada beldesi sınırlarında yer alır. Yöreyi Türk topraklarına katan İne Bey’in adı yerleşmeye verilmiş, zamanla İğneada’ya dönüşmüştür. Değişik koruma statülerine sahip alanlar birleştirilip Türkiye’nin 39. millî parkı oluşturulmuştur. Alan bataklıklar, subasar orman, tuzlu ve tatlı su gölleri ile kıyı kumullarını bir arada barındıran ekosistemlerden birisidir. Karadeniz’e kıyısı vardır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kırklareli ilçesinden heyetin ziyareti, İstihdamı Geliştirme Derneği, Karnobat ve Kültür, Sanat ve Spor Derneği, Kırklareli arasındaki Sınır Ötesi İşbirliği Programı kapsamında CB005.2.22.098 Projesi kapsamında gerçekleşti. .